- iş muhasebesi
- job accounting
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
nefis muhasebesi — is. İnsanın isteklerini, hırslarını ve yaptıklarını gözden geçirmesi, doğru veya yanlışlarını vicdanının süzgecinden geçirip bir değerlendirme yapması Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller nefis muhasebesi yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefis muhasebesi yapmak — insan isteklerini, hırslarını ve yaptıklarını gözden geçirmek, doğru veya yanlışlarını vicdanının süzgecinden geçirip bir değerlendirme yapmak Normal yaşamının çekişmeleri içinde tekerlenip giden insan, bayramlarda bir nefis muhasebesi yapmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Katib Çelebi — Kâtib Çelebi, Muṣṭafa Ibn ʿabd Allāh oder auch Hâcci Halfa (* 1609 in Istanbul; † 1657 ebenda) war ein osmanischer Polyhistor. Er schrieb in Arabisch und Türkisch, übersetzte aber auch Werke aus dem Französischen und Lateinischen.… … Deutsch Wikipedia
muhasebe — is., esk., Ar. muḥāsebe 1) Hesaplaşma, karşılıklı hesap görme 2) Hesap işleriyle uğraşma 3) Hesapların bütünü 4) Hesap işlerinin yürütüldüğü yer, saymanlık Nedir bu benim çilem / Hesap bilmem / Muhasebede memurum. O. Rifat Birleşik Sözler nefis… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefis — 1. sf., Ar. nefīs Pek hoş, istek uyandıran, çok güzel Akşamları soğuk yemekler yiyorum ama nefis şeylerdi. R. H. Karay 2. is., fsi, Ar. nefs 1) Öz varlık, kişilik Çoğunu kendi nefsini kurtarmak için öldürmüştü. Ö. Seyfettin 2) İnsanın yeme içme… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekerlenmek — nsz 1) Yuvarlanmak, dönmek Bir kaza olsa Cambaz Ali belki aletleriyle beraber aşağıya tekerlenecek. R. N. Güntekin 2) mec. Durumu bozulmak, kötüye gitmek 3) mec. Uğraşmak, peşinde koşmak, yuvarlanıp gitmek Normal yaşamının çekişmeleri içinde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
HİSBE — Ecir, sevap. * İslâm hukukunda, devlet muhasebesi. Muhasebe dairesi. * Huk: Hisbe, daha sonraki çağlarda zabıta, çarşı zabıtası, ahlâk zabıtası gibi değişik müesseselerin adı oldu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük